9 Mart 2025 Pazar

10.sınıf sınav konuları


10.sınıf sınav notları

sınavda özellikle yer belirten edatlara-devoir-pouvoir-vouloir fiilinin çekimine ve kullanımına,fransıca renklere, iki ve üç haneli sayılara-otel bilgi fişine iyi bakın.


Meslekler


Français

Turc

Médecin

Doktor

Infirmière

Hemşire

Enseignant

Öğretmen

Ingénieur

Mühendis

Architecte

Mimar

Serveur

Garson

Cuisinier

Aşçı

Avocat

Avukat

Journaliste

Gazeteci

Informaticien

Bilgisayar Uzmanı



Özellikle fransızca sayılar-meslekler-hava durumları

Futur proche-saatler- ve ders kitabındaki son konudaki dialoglara iyi bakın

Elbette, Fransızca "futur proche" (yakın gelecek zaman) yapısını Türkçe olarak açıklayayım:

Futur Proche Nedir?

"Futur proche", Fransızcada yakın gelecekte gerçekleşecek eylemleri ifade etmek için kullanılan bir zaman yapısıdır. Türkçedeki "geleceğim", "yapacağım" gibi ifadelerin karşılığıdır, ancak daha çok yakın bir geleceği belirtir.

Nasıl Oluşturulur?

"Futur proche" oluşturmak oldukça basittir:

  1. "Aller" (gitmek) fiilinin şimdiki zaman çekimi:

    • Je vais (gidiyorum)

    • Tu vas (gidiyorsun)

    • Il/elle/on va (gidiyor)

    • Nous allons (gidiyoruz)

    • Vous allez (gidiyorsunuz)

    • Ils/elles vont (gidiyorlar)

  2. Eylemin mastar hali (infinitive):

    • Örneğin, "manger" (yemek) fiilini ele alalım.

Örnekler:

  • Je vais manger (yemek yiyeceğim)

  • Tu vas partir (ayrılacaksın)

  • Il va pleuvoir (yağmur yağacak)

  • Nous allons étudier (ders çalışacağız)

Kullanım Alanları:

  • Yakın gelecekteki planlar: "Ce soir, je vais regarder un film." (Bu akşam film izleyeceğim.)

  • Yakın gelecekteki niyetler: "Je vais t'aider." (Sana yardım edeceğim.)

  • Yakın gelecekte gerçekleşmesi beklenen olaylar: "Regarde ces nuages, il va pleuvoir." (Şu bulutlara bak, yağmur yağacak.)

Önemli Noktalar:

  • "Futur proche", konuşma dilinde sıkça kullanılır.

  • Yakın geleceği ifade ettiği için, genellikle "demain" (yarın), "ce soir" (bu akşam), "bientôt" (yakında) gibi zaman zarflarıyla kullanılır.

  • İngilizcedeki "going to" yapısına benzer.

Umarım bu açıklama "futur proche" yapısını anlamanıza yardımcı olur.


Günlük Yaşamdan Örnekler:

    • "Je vais faire les courses ce soir." (Bu akşam alışveriş yapacağım.)

    • "Tu vas regarder la télé après le dîner?" (Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyecek misin?)

    • "Il va prendre le train demain matin." (Yarın sabah trene binecek.)

    • "Nous allons visiter le musée ce week-end." (Bu hafta sonu müzeyi ziyaret edeceğiz.)

    • "Vous allez sortir avec vos amis?" (Arkadaşlarınızla dışarı çıkacak mısınız?)

    • "Ils vont jouer au football dans le parc." (Parkta futbol oynayacaklar.)

  • Daha Karmaşık Örnekler:

    • "Je vais apprendre le français l'année prochaine." (Gelecek yıl Fransızca öğreneceğim.)

    • "Elle va déménager dans une nouvelle maison." (Yeni bir eve taşınacak.)

    • "Nous allons organiser une fête pour son anniversaire." (Doğum günü için bir parti düzenleyeceğiz.)

    • "Ils vont voyager en Italie pendant les vacances." (Tatil boyunca İtalya'ya seyahat edecekler.)

Alıştırmalar:

  1. Cümleleri "Futur Proche"a Çevirin:

    • "Je mange une pomme." (Elma yiyorum.) -> "Je vais manger une pomme." (Elma yiyeceğim.)

    • "Tu lis un livre." (Kitap okuyorsun.) -> "Tu vas lire un livre." (Kitap okuyacaksın.)

    • "Nous partons en vacances." (Tatile gidiyoruz.) -> "Nous allons partir en vacances." (Tatile gideceğiz.)

  2. Boşlukları Doldurun:

    • "Ce soir, je ______ (regarder) un film." (Bu akşam film izleyeceğim.)

    • "Demain, tu ______ (visiter) tes grands-parents." (Yarın büyük anneni ve büyük babanı ziyaret edeceksin.)

    • "Ils ______ (jouer) au tennis après l'école." (Okuldan sonra tenis oynayacaklar.)

  3. Soruları "Futur Proche" ile Cevaplayın:

    • "Qu'est-ce que tu vas faire ce week-end?" (Bu hafta sonu ne yapacaksın?)

    • "Où est-ce que vous allez voyager?" (Nereye seyahat edeceksiniz?)

    • "Quand est-ce qu'il va arriver?" (Ne zaman varacak?)

  4. Türkçe Cümleleri Fransızcaya Çevirin:

    • "Yarın arkadaşlarımla buluşacağım."

    • "Önümüzdeki hafta sonu sinemaya gideceğiz."

    • "O, yeni bir araba alacak."


Günler

  • Pazartesi: lundi

  • Salı: mardi

  • Çarşamba: mercredi

  • Perşembe: jeudi

  • Cuma: vendredi

  • Cumartesi: samedi

  • Pazar: dimanche

Aylar

  • Ocak: janvier

  • Şubat: février

  • Mart: mars

  • Nisan: avril

  • Mayıs: mai

  • Haziran: juin

  • Temmuz: juillet

  • Ağustos: août

  • Eylül: septembre

  • Ekim: octobre

  • Kasım: novembre

  • Aralık: décembre

Mevsimler

  • İlkbahar: le printemps

  • Yaz: l’été

  • Sonbahar: l’automne

  • Kış: l’hiver

Vouloir (to want):

Temel Aile Üyeleri

  • Anne: la mère

  • Baba: le père

  • Kız kardeş: la sœur

  • Erkek kardeş: le frère

  • Kız evlat: la fille

  • Erkek evlat: le fils

Geniş Aile Üyeleri

  • Büyükanne: la grand-mère

  • Büyükbaba: le grand-père

  • Teyze/Hala: la tante

  • Amca/Dayı: l’oncle

  • Kuzen (erkek): le cousin

  • Kuzen (kız): la cousine

Diğer Aile Üyeleri

  • Eş (karı): l’épouse

  • Eş (koca): le mari







1-20

  1. un

  2. deux

  3. trois

  4. quatre

  5. cinq

  6. six

  7. sept

  8. huit

  9. neuf

  10. dix

  11. onze

  12. douze

  13. treize

  14. quatorze

  15. quinze

  16. seize

  17. dix-sept

  18. dix-huit

  19. dix-neuf

  20. vingt

21-40

  1. vingt et un

  2. vingt-deux

  3. vingt-trois

  4. vingt-quatre

  5. vingt-cinq

  6. vingt-six

  7. vingt-sept

  8. vingt-huit

  9. vingt-neuf

  10. trente

  11. trente et un

  12. trente-deux

  13. trente-trois

  14. trente-quatre

  15. trente-cinq

  16. trente-six

  17. trente-sept

  18. trente-huit

  19. trente-neuf

  20. quarante

41-60

  1. quarante et un

  2. quarante-deux

  3. quarante-trois

  4. quarante-quatre

  5. quarante-cinq

  6. quarante-six

  7. quarante-sept

  8. quarante-huit

  9. quarante-neuf

  10. cinquante

  11. cinquante et un

  12. cinquante-deux

  13. cinquante-trois

  14. cinquante-quatre

  15. cinquante-cinq

  16. cinquante-six

  17. cinquante-sept

  18. cinquante-huit

  19. cinquante-neuf

  20. soixante

61-80

  1. soixante et un

  2. soixante-deux

  3. soixante-trois

  4. soixante-quatre

  5. soixante-cinq

  6. soixante-six

  7. soixante-sept

  8. soixante-huit

  9. soixante-neuf

  10. soixante-dix

  11. soixante et onze

  12. soixante-douze

  13. soixante-treize

  14. soixante-quatorze

  15. soixante-quinze

  16. soixante-seize

  17. soixante-dix-sept

  18. soixante-dix-huit

  19. soixante-dix-neuf

  20. quatre-vingts

81-100

  1. quatre-vingt-un

  2. quatre-vingt-deux

  3. quatre-vingt-trois

  4. quatre-vingt-quatre

  5. quatre-vingt-cinq

  6. quatre-vingt-six

  7. quatre-vingt-sept

  8. quatre-vingt-huit

  9. quatre-vingt-neuf

  10. quatre-vingt-dix

  11. quatre-vingt-onze

  12. quatre-vingt-douze

  13. quatre-vingt-treize

  14. quatre-vingt-quatorze

  15. quatre-vingt-quinze

  16. quatre-vingt-seize

  17. quatre-vingt-dix-sept

  18. quatre-vingt-dix-huit

  19. quatre-vingt-dix-neuf

  20. cent

Saat Sorma ve Söyleme

Fransızca’da saat sormak için şu ifadeleri kullanabilirsiniz:

  • Quelle heure est-il? (Saat kaç?)

  • Il est quelle heure? (Saat kaç?)

Saatleri söylerken ise şu yapıyı kullanırız:

  • Il est [sayı] heure(s). (Saat [sayı].)

Örnekler

  • Il est une heure. (Saat bir.)

  • Il est deux heures. (Saat iki.)

  • Il est trois heures. (Saat üç.)

Çeyrek ve Buçuk Saatler

  • Il est [sayı] heure et quart. (Saat [sayı] çeyrek geçiyor.)

    • Örnek: Il est trois heures et quart. (Saat üçü çeyrek geçiyor.)

  • Il est [sayı] heure et demie. (Saat [sayı] buçuk.)

    • Örnek: Il est quatre heures et demie. (Saat dört buçuk.)

  • Il est [sayı] heure moins le quart. (Saat [sayı] çeyrek var.)

    • Örnek: Il est cinq heures moins le quart. (Saat beşe çeyrek var.)

Resmi ve Gayri Resmi Saatler

Fransızca’da resmi saatler 24 saatlik formatta kullanılır.

Faire du ski (Kayak yapmak)

Faire du jogging (Koşu yapmak)

Faire du tennis (Tenis oynamak)

Faire du judo (Judo yapmak)

Faire du football (Futbol oynamak)

Faire du basket (Basketbol oynamak)

Faire du volley (Voleybol oynamak)

Faire du rugby (Ragbi oynamak)

Faire du badminton (Badminton oynamak)

Faire du cyclisme (Bisiklet sürmek)

Faire du rafting (Rafting yapmak)

Faire du handball (Hentbol oynamak)

Faire du tir à l'arc (Okçuluk yapmak)

Faire du surf (Sörf yapmak)

Faire du skateboard (Kaykay yapmak)

Faire du hockey sur glace (Buz hokeyi oynamak)

Faire du patinage (Paten yapmak)

Dişil isimler:

Faire de la danse (Dans etmek)

Faire de la natation (Yüzmek)

Faire de l'escalade (Tırmanma yapmak)

Faire de l'équitation (Binicilik yapmak)

Faire de la gymnastique (Jimnastik yapmak)

Faire de la randonnée (Doğa yürüyüşü yapmak)

Faire de la poudreuse (Toz karda kayak yapmak)

Sesli harfle başlayan isimler:

 

Faire de l'athlétisme (Atletizm yapmak) de l'escalade, de l'équitation…

les sports

Fransızca

Türkçe

le patin à glace

buz pateni

le ski

kayak

la poudreuse

toz kar

le jogging

koşu

le tennis

tenis

le judo

judo

la danse

dans

le football

futbol

le basket

basketbol

le volley

voleybol

le rugby

ragbi

l'athlétisme

atletizm

le badminton

badminton

la natation

yüzme

le cyclisme

bisiklet

l'escalade

tırmanma

le rafting

rafting

le handball

hentbol

l'équitation

binicilik

le tir à l'arc

okçuluk

le surf

sörf

le skateboard

kaykay

le hockey sur glace

buz hokeyi

les échecs

satranç

la gymnastique

jimnastik

la randonnée

doğa yürüyüşü

le patinage

paten

Fransızca'da hava durumunu ifade etmek için sıklıkla kullanılan bir fiildir "faire". Bu fiil, Türkçedeki "olmak" fiilinin hava durumuyla ilgili kullanımlarına benzer şekilde işlev görür.

Örnekler:

  • Il fait beau. (Hava güzel.)

  • Il fait chaud. (Hava sıcak.)

  • Il fait froid. (Hava soğuk.)

  • Il pleut. (Yağmur yağıyor.)

  • Il neige. (Kar yağıyor.)

  • Il y a du vent. (Rüzgarlı.)

"Faire" fiilinin farklı hava durumları ile kullanımı:

  • Güneşli hava: Il y a du soleil.

  • Bulutlu hava: Il y a des nuages.

  • Yağmurlu hava: Il pleut. (Yağmur yağıyor.)

  • Karlı hava: Il neige. (Kar yağıyor.)

  • Rüzgarlı hava: Il y a du vent. (Rüzgarlı.)

  • Sisli hava: Il y a du brouillard. (Sisli.)

  • Sıcak hava: Il fait chaud. (Sıcak.)

  • Soğuk hava: Il fait froid. (Soğuk.)

"Faire" fiilinin diğer kullanımları:

"Faire" fiili, hava durumundan başka birçok anlamda da kullanılır. Örneğin:

  • Bir şey yapmak: Je fais mes devoirs. (Ödevlerimi yapıyorum.)

  • Bir eylemde bulunmak: Ils font du sport. (Spor yapıyorlar.)

  • Bir meslek yapmak: Elle fait l'avocate. (Avukatlık yapıyor.)

"Faire" fiilinin farklı zamanlardaki çekimleri:

  • Şimdiki zaman:

  • Je fais,

  • tu fais,

  • il/elle fait,

  • nous faisons,

  • vous faites,

  • ils/elles font

Fransızca Hava Durumu Örnekleri

"Faire" fiilini kullanarak daha fazla hava durumu cümlesi kuralım:

  • Il fait un temps magnifique. (Hava harika.)

  • Il fait gris. (Hava kapalı.)

  • Il fait orageux. (Fırtınalı.)

  • Il fait humide. (Hava nemli.)

  • Il fait lourd. (Hava bunaltıcı.)

  • Il fait frais. (Hava serin.)

  • Il fait doux. (Hava yumuşak.)

Diğer ifadeler:

  • Le soleil brille. (Güneş parlıyor.)

  • Les nuages courent. (Bulutlar koşuyor.)

Hava durumu hakkında soru sormak:

  • Quel temps fait-il aujourd'hui ? (Bugün hava nasıl?)

  • Quelle température fait-il ? (Sıcaklık kaç derece?)

  • Va-t-il pleuvoir demain ? (Yarın yağmur yağacak mı?)

  • Y a-t-il du vent ? (Rüzgar var mı?)

Mevsimlerle ilgili ifadeler:

  • En été, il fait chaud. (Yazın hava sıcak olur.)

  • En hiver, il neige souvent. (Kışın sık sık kar yağar.)

  • Au printemps, les fleurs fleurissent. (Baharda çiçekler açar.)

  • En automne, les feuilles tombent. (Sonbaharda yapraklar düşer.)






 


Temel Yer Edatları:

  • sur: üzerinde (temas halinde)
    • Le livre est sur la table. (Kitap masanın üzerinde.)
  • sous: altında
    • Le chat est sous la chaise. (Kedi sandalyenin altında.)
  • dans: içinde
    • Les clés sont dans le sac. (Anahtarlar çantanın içinde.)
  • devant: önünde
    • L'école est devant le parc. (Okul parkın önünde.)
  • derrière: arkasında
    • Le jardin est derrière la maison. (Bahçe evin arkasında.)
  • à côté de: yanında
    • La banque est à côté de la poste. (Banka postanenin yanında.)
  • près de: yakınında
    • J'habite près de la gare. (Ben garın yakınında oturuyorum.)
  • loin de: uzağında
    • La montagne est loin de la ville. (Dağ şehrin uzağında.)
  • entre: arasında (iki şey için)
    • Le stylo est entre le livre et le cahier. (Kalem kitap ve defterin arasında.)
  • parmi: arasında (üç veya daha fazla şey için)
    • Il y a une fleur rouge parmi les fleurs blanches. (Beyaz çiçeklerin arasında kırmızı bir çiçek var.)
  • en face de: karşısında
    • Le café est en face de l'hôtel. (Kafe otelin karşısında.)
  • au-dessus de: üzerinde (temas yok)
    • L'oiseau vole au-dessus de la maison. (Kuş evin üzerinde uçuyor.)
  • au-dessous de: altında (temas yok)
    • Le poisson nage au-dessous de la surface. (Balık yüzeyin altında yüzüyor.)
  • 1. Devoir (Gerekli olmak, -meli, -malı)

    • Je dois aller à l'école. (Okula gitmeliyim.)
    • Tu dois faire tes devoirs. (Ödevlerini yapmalısın.)
    • Il/Elle/On doit travailler sérieusement. (O ciddi bir şekilde çalışmalı.)
    • Nous devons partir maintenant. (Şimdi gitmeliyiz.)
    • Vous devez être patients. (Sabırlı olmalısınız.)
    • Ils/Elles doivent respecter les règles. (Onlar kurallara uymalılar.)

    2. Pouvoir (Yapabilmek, -ebilir, -abilir)

    • Je peux t'aider. (Sana yardım edebilirim.)
    • Tu peux parler français. (Fransızca konuşabilirsin.)
    • Il/Elle/On peut venir avec nous. (O bizimle gelebilir.)
    • Nous pouvons visiter le musée demain. (Yarın müzeyi ziyaret edebiliriz.)
    • Vous pouvez vous asseoir ici. (Buraya oturabilirsiniz.)
    • Ils/Elles peuvent sortir ce soir. (Onlar bu akşam dışarı çıkabilirler.)

    3. Vouloir (İstemek, -mek istemek)

    • Je veux un café. (Bir kahve istiyorum.)
    • Tu veux aller au cinéma? (Sinemaya gitmek istiyor musun?)
    • Il/Elle/On veut apprendre une nouvelle langue. (O yeni bir dil öğrenmek istiyor.)
    • Nous voulons voyager en Italie. (İtalya'ya seyahat etmek istiyoruz.)
    • Vous voulez essayer ce gâteau? (Bu pastayı denemek ister misiniz?)
    • Ils/Elles veulent jouer au football. (Onlar futbol oynamak istiyorlar.)
  • Blanc: Beyaz
  • Noir: Siyah
  • Rouge: Kırmızı
  • Bleu: Mavi
  • Jaune: Sarı
  • Vert: Yeşil
  • Orange: Turuncu
  • Violet: Mor (bazen pourpre da kullanılır ama violet daha yaygındır)
  • Rose: Pembe
  • Gris: Gri
  • Marron: Kahverengi

8 Mart 2025 Cumartesi

17 Şubat 2025 Pazartesi

Zaman zarfları

Absolument ! Voici une liste des adverbes de temps indiquant le futur en français et leurs équivalents en turc :
Adverbes de temps généraux
| Français | Turc |
|---|---|
| Demain | Yarın |
| Après-demain | Öbür gün, bir sonraki gün |
| Bientôt | Yakında, az sonra |
| Prochainement | Yakın zamanda, ileride |
| Plus tard | Daha sonra, sonra |
| Tout à l'heure | Birazdan, az sonra |
| Dans un instant | Bir an sonra, hemen |
| Dans peu de temps | Kısa süre sonra |
| D'ici peu | Az sonra, yakında |
Adverbes de temps plus précis
| Français | Turc |
|---|---|
| Ce soir | Bu akşam |
| Cette nuit | Bu gece |
| Demain matin | Yarın sabah |
| Demain après-midi | Yarın öğleden sonra |
| Dans un jour | Bir gün sonra |
| Dans une semaine | Bir hafta sonra |
| Dans un mois | Bir ay sonra |
| Dans un an | Bir yıl sonra |
Expressions adverbiales
| Français | Turc |
|---|---|
| À l'avenir | Gelecekte, ileride |
| Dans le futur | Gelecekte, zamanla |
| Un de ces jours | Bir gün, günün birinde, yakında |
Remarques
* Certains adverbes de temps peuvent également être utilisés pour parler du passé ou du présent, selon le contexte.
* Il est important de choisir l'adverbe de temps approprié en fonction du moment précis où l'on souhaite situer l'action dans le futur.
Conseils supplémentaires
* Pour apprendre et mémoriser ces adverbes, vous pouvez les utiliser dans des phrases simples et les répéter régulièrement.
* Vous pouvez également écouter des dialogues ou regarder des vidéos en français et en turc pour vous familiariser avec leur utilisation.
* N'hésitez pas à utiliser des outils en ligne ou des applications pour vous aider à apprendre et à pratiquer ces adverbes.
J'espère que cette liste vous sera utile ! Si vous avez d'autres questions, n'hésitez pas à les poser.
 

10 Şubat 2025 Pazartesi

Futur proche

Futur proche

Bien sûr, voici quelques exercices avec le futur proche au niveau A1 :
Exercice 1 : Conjugaison
Conjuguez le verbe aller au présent de l'indicatif :
 * Je _____
 * Tu _____
 * Il/Elle/On _____
 * Nous _____
 * Vous _____
 * Ils/Elles _____
Exercice 2 : Phrases à compléter
Complétez les phrases avec le futur proche :
 * Je (manger) _____ une pizza ce soir.
 * Tu (regarder) _____ un film demain.
 * Il (voyager) _____ en Italie l'année prochaine.
 * Nous (faire) _____ du sport ce week-end.
 * Vous (lire) _____ ce livre ?
 * Ils (aller) _____ au cinéma.
Exercice 3 : Questions/Réponses
Posez des questions à votre partenaire en utilisant le futur proche, puis répondez-y :
 * Que vas-tu faire ce soir ?
 * Où vas-tu aller en vacances ?
 * Qu'est-ce que tu vas manger ?
Exercice 4 : Images
Décrivez ce que les personnes sur les images vont faire en utilisant le futur proche :
 * (Image d'une personne qui court)
 * (Image d'une personne qui cuisine)
 * (Image d'une personne qui lit)
Exercice 5 : Dialogue
Créez un court dialogue avec votre partenaire en utilisant le futur proche :
 * Personne A : Qu'est-ce que tu vas faire ce week-end ?
 * Personne B : Je vais aller à la plage. Et toi ?
 * Personne A : ...
Corrigé :
Exercice 1 :
 * Je vais
 * Tu vas
 * Il/Elle/On va
 * Nous allons
 * Vous allez
 * Ils/Elles vont
Exercice 2 :
 * Je vais manger une pizza ce soir.
 * Tu vas regarder un film demain.
 * Il va voyager en Italie l'année prochaine.
 * Nous allons faire du sport ce week-end.
 * Vous allez lire ce livre ?
 * Ils vont aller au cinéma.
Exercice 3 et 5 : Les réponses varient.
Exercice 4 : Les réponses varient.
J'espère que ces exercices vous seront utiles ! N'hésitez pas à me poser d'autres questions.

3 Şubat 2025 Pazartesi

Meslekler

 



FrançaisTurc
MédecinDoktor
InfirmièreHemşire
EnseignantÖğretmen
IngénieurMühendis
ArchitecteMimar
ServeurGarson
CuisinierAşçı
AvocatAvukat
JournalisteGazeteci
Informaticien
Bilgisayar Uzmanı

1 Ocak 2025 Çarşamba

12.sınıf sınav notları

Fatih Mehmet CANITEZ 505 446 67 60


12.sınıf sınav notları pdf not tıkla 

 https://drive.google.com/file/d/1ZcZdVb_0EPTVkieZW8tqibWYY8f73Zi-/view?usp=drivesdk



Lisez le texte et répondez aux questions

Aujourd'hui, c'est le 10 octobre. Il fait beau. Il y a du soleil et il ne fait pas froid. J'aime beaucoup cette saison. En automne, j'aime me promener dans le parc avec mes amis.

Ma passion, c'est la musique. J'adore écouter de la musique pop et je joue de la guitare. Mon frère, lui, préfère le sport. Il joue au football avec ses copains tous les samedis. Sa passion, c'est le football.

Dans ma famille, nous aimons aussi regarder des films ensemble. Notre film préféré, c'est une comédie française. C'est très amusant !

Et toi ? Quels sont tes loisirs ? Qu'est-ce que tu aimes faire pendant ton temps libre ?

·  Quelle est la date d'aujourd'hui et quel temps fait-il ? (Bugün hangi gün ve hava nasıl?)

·  Quelle est la passion de l'auteur et de quoi joue-t-il ? (Yazarın tutkusu ne ve ne çalıyor?)

·  Qu'est-ce que le frère de l'auteur aime faire et à quoi joue-t-il ? (Yazarın erkek kardeşi ne yapmayı seviyor ve ne oynuyor?)

·  Qu'est-ce que l'auteur et sa famille aiment regarder ensemble ? (Yazar ve ailesi birlikte ne izlemeyi seviyor?)

·  Qu'est-ce qui est demandé au lecteur à la fin du texte ? Quel est le but de cette question ? (Metnin sonunda okuyucuya ne soruluyor? Bu sorunun amacı ne olabilir


 Elbette, Fransızca mülkiyet sıfatlarını detaylı bir şekilde anlatayım.

Fransızca Mülkiyet Sıfatları (Les adjectifs possessifs)

Mülkiyet sıfatları, bir nesnenin kime ait olduğunu gösteren sıfatlardır. Türkçedeki "benim", "senin", "onun" gibi ifadelere karşılık gelirler. Fransızcada mülkiyet sıfatları, ait oldukları ismin cinsiyetine ve sayısına göre değişiklik gösterirler. Bu, Türkçeden farklı bir özelliktir.

Temel Mülkiyet Sıfatları ve Kullanımları

Aşağıdaki tabloda en sık kullanılan mülkiyet sıfatları ve örnek kullanımları bulunmaktadır:

| Sahip (Kişi) | Tekil Eril İsimden Önce | Tekil Dişil İsimden Önce | Çoğul İsimlerden Önce (Eril/Dişil) | Türkçe Karşılığı | Örnekler |

|---|---|---|---|---|---|

| Ben (Je) | mon | ma | mes | benim | mon livre (kitabım), ma voiture (arabam), mes amis (arkadaşlarım) |

| Sen (Tu) | ton | ta | tes | senin | ton frère (erkek kardeşin), ta sœur (kız kardeşin), tes parents (ebeveynlerin) |

| O (İl/Elle/On) | son | sa | ses | onun | son père (babası), sa mère (annesi), ses enfants (çocukları) |

| Biz (Nous) | notre | notre | nos | bizim | notre maison (evimiz), notre famille (ailemiz), nos voisins (komşularımız) |

| Siz (Vous) | votre | votre | vos | sizin | votre travail (işiniz), votre maison (eviniz), vos livres (kitaplarınız) |

| Onlar (İls/Elles) | leur | leur | leurs | onların | leur chien (köpekleri), leur voiture (arabaları), leurs enfants (çocukları) |

Önemli Notlar:

 * Cinsiyet Uyumu: Fransızcada mülkiyet sıfatı, ait olduğu ismin cinsiyetine göre değişir. Örneğin, "kitap" (livre) eril bir isim olduğu için "benim kitabım" derken "mon livre" kullanılırken, "araba" (voiture) dişil bir isim olduğu için "benim arabam" derken "ma voiture" kullanılır.

 * Çoğul Uyumu: Mülkiyet sıfatı, ait olduğu ismin çoğul olması durumunda da değişir. Hem eril hem de dişil çoğul isimler için aynı mülkiyet sıfatı kullanılır. Örneğin, "arkadaşlar" (amis) çoğul bir isim olduğu için "benim arkadaşlarım" derken "mes amis" kullanılır.

 * Sahiplik Zamirleri ile Karıştırmayın: Mülkiyet sıfatları (adjectifs possessifs) ile sahiplik zamirleri (pronoms possessifs) farklıdır. Mülkiyet sıfatları bir isimden önce gelirken, sahiplik zamirleri bir ismin yerine kullanılır. Örneğin:

   * Mülkiyet sıfatı: C'est mon livre. (Bu benim kitabım.)

   * Sahiplik zamiri: C'est le mien. (Bu benimki.)

 * Sesli Harf ile Başlayan Dişil İsimler: Dişil bir isim sesli harf veya sessiz "h" ile başlıyorsa, telaffuzu kolaylaştırmak için "ma", "ta", "sa" yerine "mon", "ton", "son" kullanılır. Örneğin:

   * mon amie (kız arkadaşım) (ma amie yerine)

   * ton histoire (hikayen) (ta histoire yerine)

Örnek Cümleler:

 * Mon frère est grand. (Erkek kardeşim uzun.)

 * Ma sœur est intelligente. (Kız kardeşim zeki.)

 * Mes parents sont gentils. (Ebeveynlerim nazik.)

 * Notre maison est bleue. (Evimiz mavi.)

 * Votre voiture est rapide. (Arabanız hızlı.)

 * Leurs enfants jouent dans le jardin. (Çocukları bahçede oynuyor.)

Umarım bu detaylı açıklama Fransızca mülkiyet sıfatlarını anlamanıza yardımcı olmuştur. Başka sorularınız varsa lütfen sorun.


I. Adjectifs possessifs :

  1. Complétez avec l'adjectif possessif correct :
    • C'est le livre de Marie. C'est … livre.
    • Ce sont les stylos de Paul et Marc. Ce sont … stylos.
    • Voici ma maison et voici … maison.
    • Nous aimons … cours de français.
    • Tu aimes … chats.

 

1. Jouer à:

  • Anlamı: Bir oyun oynamak, bir spor yapmak.
  • Kullanımı: Genellikle oyunlar, sporlar ve rekabet içeren aktiviteler için kullanılır. "à" edatı, oyunun veya sporun adıyla birleşerek "au", "à la", "à l'", "aux" şekillerini alır.
    • au + isim (tekil, eril): au football (futbol oynamak), au basket (basketbol oynamak), au tennis (tenis oynamak), aux échecs (satranç oynamak)
    • à la + isim (tekil, dişil): à la pétanque (bocce oynamak), à la marelle (seksek oynamak)
    • à l' + isim (tekil, sesli harfle başlayan): à l'ordinateur (bilgisayarda oynamak)
    • aux + isim (çoğul): aux cartes (iskambil oynamak), aux jeux vidéo (video oyunları oynamak)
  • Örnekler:
    • Je joue au football tous les samedis. (Her cumartesi futbol oynarım.)
    • Elle adore jouer aux jeux vidéo. (O, video oyunları oynamaya bayılıyor.)
    • Nous jouons aux cartes avec nos amis. (Arkadaşlarımızla iskambil oynuyoruz.)
    • Tu joues à la console ? (Konsolda oyun oynuyor musun?)

2. Jouer de:

  • Anlamı: Bir müzik aleti çalmak.
  • Kullanımı: Sadece müzik aletleri için kullanılır. "de" edatı, müzik aletinin adıyla birleşerek "du", "de la", "de l'", "des" şekillerini alır.
    • du + isim (tekil, eril): du piano (piyano çalmak), du violon (keman çalmak), du saxophone (saksafon çalmak)
    • de la + isim (tekil, dişil): de la guitare (gitar çalmak), de la flûte (flüt çalmak), de la harpe (arp çalmak)
    • de l' + isim (tekil, sesli harfle başlayan): de l'orgue (org çalmak)
    • des + isim (çoğul - nadiren kullanılır): des percussions (vurmalı çalgılar çalmak)
  • Örnekler:
    • Il joue du piano depuis l'âge de cinq ans. (Beş yaşından beri piyano çalıyor.)
    • Elle joue de la guitare dans un groupe. (Bir grupta gitar çalıyor.)
    • Savez-vous jouer d'un instrument de musique ? (Bir müzik aleti çalmayı biliyor musunuz?)

Özet Tablosu:

Fiil

Anlamı

Kullanımı

Örnekler

Jouer à

Oyun oynamak, spor yapmak

Oyunlar, sporlar, rekabet içeren aktiviteler

Jouer au football, jouer aux cartes, jouer à la console

Jouer de

Müzik aleti çalmak

Müzik aletleri

Jouer du piano, jouer de la guitare

1.Jouer (au-à la -aux)

a.        Je joue …………. football tous les samedis. (Her cumartesi futbol oynarım.)

b.       Elle adore jouer ……….. jeux vidéo. (O, video oyunları oynamaya bayılıyor.)

c.        Nous jouons ………… cartes avec nos amis. (Arkadaşlarımızla iskambil oynuyoruz.)

2. Jouer (du-de la)

                 a. Il joue ……….. piano depuis l'âge de cinq ans. (Beş yaşından beri piyano çalıyor.)

         b) Elle joue ……….. guitare dans un groupe.


Aller + verbe futur proche.

Fransızca'da "futur proche" (yakın gelecek zaman), yakın gelecekte gerçekleşecek eylemleri ifade etmek için kullanılır. Türkçedeki "-ecek, -acak" ekine benzer bir anlam taşır ancak daha çok yakın gelecekteki planlar, niyetler veya tahminler için kullanılır.

Futur Proche Nasıl Oluşturulur?

Futur proche, oldukça basit bir yapıya sahiptir:

"aller" fiilinin şimdiki zaman çekimi + mastar (infinitif)

Yani önce "gitmek" anlamına gelen "aller" fiilini şimdiki zamanda çekiyoruz, ardından asıl eylemi mastar halinde (yani -mek, -mak eki almış haliyle) kullanıyoruz.

"Aller" fiilinin şimdiki zaman çekimi:

Kişi Zamiri

Aller (Şimdiki Zaman)

Je (Ben)

vais

Tu (Sen)

vas

Il/Elle/On (O)

va

Nous (Biz)

allons

Vous (Siz)

allez

Ils/Elles (Onlar)

vont

E-Tablolar'a aktar

 

  1. Je vais regarder un film ce soir. (Bu akşam bir film izleyeceğim.)
  2. Tu vas étudier le français demain. (Yarın Fransızca çalışacaksın.)
  3. Il/Elle/On va voyager en Italie en été. (Yazın İtalya'ya seyahat edecek.)
  4. Nous allons faire du shopping ce week-end. (Bu hafta sonu alışveriş yapacağız.)
  5. Vous allez visiter le musée du Louvre à Paris. (Paris'te Louvre Müzesi'ni ziyaret edeceksiniz.)
  6. Ils/Elles vont jouer au football avec leurs amis. (Arkadaşlarıyla futbol oynayacaklar.)
  7. Je vais lire un livre intéressant. (İlginç bir kitap okuyacağım.)
  8. Tu vas apprendre à cuisiner un nouveau plat. (Yeni bir yemek pişirmeyi öğreneceksin.)
  9. Elle va écouter de la musique relaxante. (Rahatlatıcı müzik dinleyecek.)
  10. Nous allons organiser une fête. (Bir parti düzenleyeceğiz.)

Şimdi de senin alıştırma yapabilmen için boşluklu cümleler verelim ve sonra cevaplarını kontrol edebilirsin:

  1. Je … aller au restaurant avec ma famille.
  2. Tu … visiter tes grands-parents ce week-end.
  3. Il … faire du sport après le travail.
  4. Nous … regarder un match de football à la télé.
  5. Vous … prendre des cours de danse.
  6. Elles … partir en voyage en Espagne.
  7. Je … écrire une lettre à mon ami.
  8. Tu … apprendre à jouer d'un instrument de musique.
  9. Il … acheter une nouvelle voiture.
  10. Nous … préparer un délicieux dîner.

 

 

15 Aralık 2024 Pazar

faire du sport

Faire du ski (Kayak yapmak)

Faire du jogging (Koşu yapmak)

Faire du tennis (Tenis oynamak)

Faire du judo (Judo yapmak)

Faire du football (Futbol oynamak)

Faire du basket (Basketbol oynamak)

Faire du volley (Voleybol oynamak)

Faire du rugby (Ragbi oynamak)

Faire du badminton (Badminton oynamak)

Faire du cyclisme (Bisiklet sürmek)

Faire du rafting (Rafting yapmak)

Faire du handball (Hentbol oynamak)

Faire du tir à l'arc (Okçuluk yapmak)

Faire du surf (Sörf yapmak)

Faire du skateboard (Kaykay yapmak)

Faire du hockey sur glace (Buz hokeyi oynamak)

Faire du patinage (Paten yapmak)

Dişil isimler:

Faire de la danse (Dans etmek)

Faire de la natation (Yüzmek)

Faire de l'escalade (Tırmanma yapmak)

Faire de l'équitation (Binicilik yapmak)

Faire de la gymnastique (Jimnastik yapmak)

Faire de la randonnée (Doğa yürüyüşü yapmak)

Faire de la poudreuse (Toz karda kayak yapmak)

Sesli harfle başlayan isimler:

 

Faire de l'athlétisme (Atletizm yapmak) de l'escalade, de l'équitation…….

 

les sport