10.sınıf sınav notları
Özellikle fransızca sayılar-meslekler-hava durumları
Futur proche-saatler- ve ders kitabındaki son konudaki dialoglara iyi bakın
pdf dosya için tıklayın
https://drive.google.com/file/d/1KSd-DcmLglxD-PuBfdcHp1-qhz-EtkRv/view?usp=sharing
Meslekler
Français |
Turc |
Médecin |
Doktor |
Infirmière |
Hemşire |
Enseignant |
Öğretmen |
Ingénieur |
Mühendis |
Architecte |
Mimar |
Serveur |
Garson |
Cuisinier |
Aşçı |
Avocat |
Avukat |
Journaliste |
Gazeteci |
Informaticien |
Bilgisayar Uzmanı |
Özellikle fransızca sayılar-meslekler-hava durumları
Futur proche-saatler- ve ders kitabındaki son konudaki dialoglara iyi bakın
Elbette, Fransızca "futur proche" (yakın gelecek zaman) yapısını Türkçe olarak açıklayayım:Futur Proche Nedir?
"Futur proche", Fransızcada yakın gelecekte gerçekleşecek eylemleri ifade etmek için kullanılan bir zaman yapısıdır. Türkçedeki "geleceğim", "yapacağım" gibi ifadelerin karşılığıdır, ancak daha çok yakın bir geleceği belirtir.
Nasıl Oluşturulur?
"Futur proche" oluşturmak oldukça basittir:
"Aller" (gitmek) fiilinin şimdiki zaman çekimi:
Je vais (gidiyorum)
Tu vas (gidiyorsun)
Il/elle/on va (gidiyor)
Nous allons (gidiyoruz)
Vous allez (gidiyorsunuz)
Ils/elles vont (gidiyorlar)
Eylemin mastar hali (infinitive):
Örneğin, "manger" (yemek) fiilini ele alalım.
Örnekler:
Je vais manger (yemek yiyeceğim)
Tu vas partir (ayrılacaksın)
Il va pleuvoir (yağmur yağacak)
Nous allons étudier (ders çalışacağız)
Kullanım Alanları:
Yakın gelecekteki planlar: "Ce soir, je vais regarder un film." (Bu akşam film izleyeceğim.)
Yakın gelecekteki niyetler: "Je vais t'aider." (Sana yardım edeceğim.)
Yakın gelecekte gerçekleşmesi beklenen olaylar: "Regarde ces nuages, il va pleuvoir." (Şu bulutlara bak, yağmur yağacak.)
Önemli Noktalar:
"Futur proche", konuşma dilinde sıkça kullanılır.
Yakın geleceği ifade ettiği için, genellikle "demain" (yarın), "ce soir" (bu akşam), "bientôt" (yakında) gibi zaman zarflarıyla kullanılır.
İngilizcedeki "going to" yapısına benzer.
Umarım bu açıklama "futur proche" yapısını anlamanıza yardımcı olur.
Günlük Yaşamdan Örnekler:
"Je vais faire les courses ce soir." (Bu akşam alışveriş yapacağım.)
"Tu vas regarder la télé après le dîner?" (Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyecek misin?)
"Il va prendre le train demain matin." (Yarın sabah trene binecek.)
"Nous allons visiter le musée ce week-end." (Bu hafta sonu müzeyi ziyaret edeceğiz.)
"Vous allez sortir avec vos amis?" (Arkadaşlarınızla dışarı çıkacak mısınız?)
"Ils vont jouer au football dans le parc." (Parkta futbol oynayacaklar.)
Daha Karmaşık Örnekler:
"Je vais apprendre le français l'année prochaine." (Gelecek yıl Fransızca öğreneceğim.)
"Elle va déménager dans une nouvelle maison." (Yeni bir eve taşınacak.)
"Nous allons organiser une fête pour son anniversaire." (Doğum günü için bir parti düzenleyeceğiz.)
"Ils vont voyager en Italie pendant les vacances." (Tatil boyunca İtalya'ya seyahat edecekler.)
Alıştırmalar:
Cümleleri "Futur Proche"a Çevirin:
"Je mange une pomme." (Elma yiyorum.) -> "Je vais manger une pomme." (Elma yiyeceğim.)
"Tu lis un livre." (Kitap okuyorsun.) -> "Tu vas lire un livre." (Kitap okuyacaksın.)
"Nous partons en vacances." (Tatile gidiyoruz.) -> "Nous allons partir en vacances." (Tatile gideceğiz.)
Boşlukları Doldurun:
"Ce soir, je ______ (regarder) un film." (Bu akşam film izleyeceğim.)
"Demain, tu ______ (visiter) tes grands-parents." (Yarın büyük anneni ve büyük babanı ziyaret edeceksin.)
"Ils ______ (jouer) au tennis après l'école." (Okuldan sonra tenis oynayacaklar.)
Soruları "Futur Proche" ile Cevaplayın:
"Qu'est-ce que tu vas faire ce week-end?" (Bu hafta sonu ne yapacaksın?)
"Où est-ce que vous allez voyager?" (Nereye seyahat edeceksiniz?)
"Quand est-ce qu'il va arriver?" (Ne zaman varacak?)
Türkçe Cümleleri Fransızcaya Çevirin:
"Yarın arkadaşlarımla buluşacağım."
"Önümüzdeki hafta sonu sinemaya gideceğiz."
"O, yeni bir araba alacak."
Günler
Pazartesi: lundi
Salı: mardi
Çarşamba: mercredi
Perşembe: jeudi
Cuma: vendredi
Cumartesi: samedi
Pazar: dimanche
Aylar
Ocak: janvier
Şubat: février
Mart: mars
Nisan: avril
Mayıs: mai
Haziran: juin
Temmuz: juillet
Ağustos: août
Eylül: septembre
Ekim: octobre
Kasım: novembre
Aralık: décembre
Mevsimler
İlkbahar: le printemps
Yaz: l’été
Sonbahar: l’automne
Kış: l’hiver
Vouloir (to want):
Temel Aile Üyeleri
Anne: la mère
Baba: le père
Kız kardeş: la sœur
Erkek kardeş: le frère
Kız evlat: la fille
Erkek evlat: le fils
Geniş Aile Üyeleri
Büyükanne: la grand-mère
Büyükbaba: le grand-père
Teyze/Hala: la tante
Amca/Dayı: l’oncle
Kuzen (erkek): le cousin
Kuzen (kız): la cousine
Diğer Aile Üyeleri
Eş (karı): l’épouse
Eş (koca): le mari
1-20
un
deux
trois
quatre
cinq
six
sept
huit
neuf
dix
onze
douze
treize
quatorze
quinze
seize
dix-sept
dix-huit
dix-neuf
vingt
21-40
vingt et un
vingt-deux
vingt-trois
vingt-quatre
vingt-cinq
vingt-six
vingt-sept
vingt-huit
vingt-neuf
trente
trente et un
trente-deux
trente-trois
trente-quatre
trente-cinq
trente-six
trente-sept
trente-huit
trente-neuf
quarante
41-60
quarante et un
quarante-deux
quarante-trois
quarante-quatre
quarante-cinq
quarante-six
quarante-sept
quarante-huit
quarante-neuf
cinquante
cinquante et un
cinquante-deux
cinquante-trois
cinquante-quatre
cinquante-cinq
cinquante-six
cinquante-sept
cinquante-huit
cinquante-neuf
soixante
61-80
soixante et un
soixante-deux
soixante-trois
soixante-quatre
soixante-cinq
soixante-six
soixante-sept
soixante-huit
soixante-neuf
soixante-dix
soixante et onze
soixante-douze
soixante-treize
soixante-quatorze
soixante-quinze
soixante-seize
soixante-dix-sept
soixante-dix-huit
soixante-dix-neuf
quatre-vingts
81-100
quatre-vingt-un
quatre-vingt-deux
quatre-vingt-trois
quatre-vingt-quatre
quatre-vingt-cinq
quatre-vingt-six
quatre-vingt-sept
quatre-vingt-huit
quatre-vingt-neuf
quatre-vingt-dix
quatre-vingt-onze
quatre-vingt-douze
quatre-vingt-treize
quatre-vingt-quatorze
quatre-vingt-quinze
quatre-vingt-seize
quatre-vingt-dix-sept
quatre-vingt-dix-huit
quatre-vingt-dix-neuf
cent
Saat Sorma ve Söyleme
Fransızca’da saat sormak için şu ifadeleri kullanabilirsiniz:
Quelle heure est-il? (Saat kaç?)
Il est quelle heure? (Saat kaç?)
Saatleri söylerken ise şu yapıyı kullanırız:
Il est [sayı] heure(s). (Saat [sayı].)
Örnekler
Il est une heure. (Saat bir.)
Il est deux heures. (Saat iki.)
Il est trois heures. (Saat üç.)
Çeyrek ve Buçuk Saatler
Il est [sayı] heure et quart. (Saat [sayı] çeyrek geçiyor.)
Örnek: Il est trois heures et quart. (Saat üçü çeyrek geçiyor.)
Il est [sayı] heure et demie. (Saat [sayı] buçuk.)
Örnek: Il est quatre heures et demie. (Saat dört buçuk.)
Il est [sayı] heure moins le quart. (Saat [sayı] çeyrek var.)
Örnek: Il est cinq heures moins le quart. (Saat beşe çeyrek var.)
Resmi ve Gayri Resmi Saatler
Fransızca’da resmi saatler 24 saatlik formatta kullanılır.
Faire du ski (Kayak yapmak)
Faire du jogging (Koşu yapmak)
Faire du tennis (Tenis oynamak)
Faire du judo (Judo yapmak)
Faire du football (Futbol oynamak)
Faire du basket (Basketbol oynamak)
Faire du volley (Voleybol oynamak)
Faire du rugby (Ragbi oynamak)
Faire du badminton (Badminton oynamak)
Faire du cyclisme (Bisiklet sürmek)
Faire du rafting (Rafting yapmak)
Faire du handball (Hentbol oynamak)
Faire du tir à l'arc (Okçuluk yapmak)
Faire du surf (Sörf yapmak)
○
Faire du skateboard (Kaykay yapmak)
Faire du hockey sur glace (Buz hokeyi oynamak)
Faire du patinage (Paten yapmak)
●
Dişil isimler:
Faire de la danse (Dans etmek)
Faire de la natation (Yüzmek)
Faire de l'escalade (Tırmanma yapmak)
Faire de l'équitation (Binicilik yapmak)
Faire de la gymnastique (Jimnastik yapmak)
Faire de la randonnée (Doğa yürüyüşü yapmak)
Faire de la poudreuse (Toz karda kayak yapmak)
Sesli harfle başlayan isimler:
Faire de l'athlétisme (Atletizm yapmak) de l'escalade, de l'équitation…
les sports
Fransızca |
Türkçe |
le patin à glace |
buz pateni |
le ski |
kayak |
la poudreuse |
toz kar |
le jogging |
koşu |
le tennis |
tenis |
le judo |
judo |
la danse |
dans |
le football |
futbol |
le basket |
basketbol |
le volley |
voleybol |
le rugby |
ragbi |
l'athlétisme |
atletizm |
le badminton |
badminton |
la natation |
yüzme |
le cyclisme |
bisiklet |
l'escalade |
tırmanma |
le rafting |
rafting |
le handball |
hentbol |
l'équitation |
binicilik |
le tir à l'arc |
okçuluk |
le surf |
sörf |
le skateboard |
kaykay |
le hockey sur glace |
buz hokeyi |
les échecs |
satranç |
la gymnastique |
jimnastik |
la randonnée |
doğa yürüyüşü |
le patinage |
paten |
Fransızca'da hava durumunu ifade etmek için sıklıkla kullanılan bir fiildir "faire". Bu fiil, Türkçedeki "olmak" fiilinin hava durumuyla ilgili kullanımlarına benzer şekilde işlev görür.
Örnekler:
Il fait beau. (Hava güzel.)
Il fait chaud. (Hava sıcak.)
Il fait froid. (Hava soğuk.)
Il pleut. (Yağmur yağıyor.)
Il neige. (Kar yağıyor.)
Il y a du vent. (Rüzgarlı.)
"Faire" fiilinin farklı hava durumları ile kullanımı:
Güneşli hava: Il y a du soleil.
Bulutlu hava: Il y a des nuages.
Yağmurlu hava: Il pleut. (Yağmur yağıyor.)
Karlı hava: Il neige. (Kar yağıyor.)
Rüzgarlı hava: Il y a du vent. (Rüzgarlı.)
Sisli hava: Il y a du brouillard. (Sisli.)
Sıcak hava: Il fait chaud. (Sıcak.)
Soğuk hava: Il fait froid. (Soğuk.)
"Faire" fiilinin diğer kullanımları:
"Faire" fiili, hava durumundan başka birçok anlamda da kullanılır. Örneğin:
Bir şey yapmak: Je fais mes devoirs. (Ödevlerimi yapıyorum.)
Bir eylemde bulunmak: Ils font du sport. (Spor yapıyorlar.)
Bir meslek yapmak: Elle fait l'avocate. (Avukatlık yapıyor.)
"Faire" fiilinin farklı zamanlardaki çekimleri:
Şimdiki zaman:
Je fais,
tu fais,
il/elle fait,
nous faisons,
vous faites,
ils/elles font
Fransızca Hava Durumu Örnekleri
"Faire" fiilini kullanarak daha fazla hava durumu cümlesi kuralım:
Il fait un temps magnifique. (Hava harika.)
Il fait gris. (Hava kapalı.)
Il fait orageux. (Fırtınalı.)
Il fait humide. (Hava nemli.)
Il fait lourd. (Hava bunaltıcı.)
Il fait frais. (Hava serin.)
Il fait doux. (Hava yumuşak.)
Diğer ifadeler:
Le soleil brille. (Güneş parlıyor.)
Les nuages courent. (Bulutlar koşuyor.)
Hava durumu hakkında soru sormak:
Quel temps fait-il aujourd'hui ? (Bugün hava nasıl?)
Quelle température fait-il ? (Sıcaklık kaç derece?)
Va-t-il pleuvoir demain ? (Yarın yağmur yağacak mı?)
Y a-t-il du vent ? (Rüzgar var mı?)
Mevsimlerle ilgili ifadeler:
En été, il fait chaud. (Yazın hava sıcak olur.)
En hiver, il neige souvent. (Kışın sık sık kar yağar.)
Au printemps, les fleurs fleurissent. (Baharda çiçekler açar.)
En automne, les feuilles tombent. (Sonbaharda yapraklar düşer.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder